İskambil Kağıtlarının Esrarı / Jostein Gaarder

12096065_1669248389955264_3877657909721503468_n
“joker küçük bir delidir.
Herkesten farklıdır o 💋.
Ne sinektir ne karo, ne kupa ne de maça.
Sekiz veya dokuz, papaz veya bacak değildir.
Her şeyin dışındadır 😎, ötekilerle aynı yere ait değildir.
Gerçi öbür kartlarla aynı pakette bulunur, ama orası onun kendi evi değildir aslında 🙊.
bu yüzden de çıkarılıp bir kenara konabilir, hiç arayanı soranı olmadan 👣.”

👉Esrarengiz bir gezegen keşfedildi bu yakınlarda biliyor musun? Birkaç milyar zeki canlı yaşıyor üstünde: iki bacakları var, etrafta dolaşıp duruyor, bir çift canlı mercekle gezegenlerini süzüyorlar.
Bu küçük gezegen karmaşık bir yol ağıyla örülü. O zeki canlılar, hiç durmadan rengarenk arabalarıyla dolaşıyorlar.

Gerçek mi bunlar?

Yes sir!

üstelik bu acayip canlılar, gezegen üstünde yüzlerce katlı muntazam binalar yapmışlar. Altına da, raylar üzerinde giden elektrikli araçların geçtiği upuzun tüneller açmışlar

Eminsin, değil mi?
İyi ama ben neden duymadım bu gezegeni hiç!

Bir kere, dedi babam,” bu gezegen bulunalı henüz çok az oluyor. Bir de korkarım benden başka bilen yok bunu”

Nerede peki bu gezegen?

Burada, dedi babam, “o garip gezegen burada işte. Biz de o akıllı canlılardan biriyiz..”

Astronotlar üzerinde yaşam olan başka bir gezegen keşfetse, herkes müthiş şaşırır, ama kendi gezegenlerinin varlığı hiç de şaşırtmıyor.

Bir eseri “İskambil Kağıtlarının Esrarı”. Hikaye içinde hikaye anlatılıyor. Birbirine bağlı iki ayrı hayat da diyebiliriz. En keyifli kısmı, iskambil kağıtlarını insanlarla özdeşleştirmiş olması.
Böylece felsefeyi bir masal tadında okumuş oluyoruz. Kitap bitince, şöyle bir sarılıyorsunuz kitaba bir defa, “mor gazoz”un tadı da damağınızda kalıyor. En çok da “joker”i, Jokerleri düşünüyorsunuz…

Ne diyeyim, hayatınızın “joker”i olmanız dileğimle 😉

Yorum bırakın